Mevlana diyor ki, “Sen okyanusta bir damla değilsin, bir damlanın içindeki okyanussun.”
Son zamanlarda beni en çok etkileyen sözlerden biri bu oldu.
Rumi, bu sözle aslında hepimizin içinde taşıdığı ilahi özü hatırlatıyor.
Çoğu zaman insanlar aradıkları anlamı, huzuru ve mutluluğu dış dünyada ararlar. Arkadaşlarında, eşlerinde, başarıda ya da maddi şeylerde…
Oysa neyi aradıklarını tam olarak bilmezler. Bazen bulduklarını sanarlar ama yine de tatmin olmazlar. Çünkü farkında olmadan kendilerinden, özlerinden uzaklaşırlar.
Hayat ise en iyi öğretmendir; denedikçe, yanıldıkça insan öğrenir.
Ve bir noktada anlar ki, asıl aradığı şey kendi içindedir. Bu biraz tasavvufi bir yaklaşım gibi görünse de, derin bir gerçeği barındırır: İnsan, dışarıdan çok kendi içine bakmayı öğrenmelidir.
Çünkü dışarıda umutsuzca aradığı her şey, aslında içindeki o sonsuz denizin derinliklerinde gizlidir.
Steve Jobs ve Beatles gibi isimlerin hayatlarının bir döneminde Hindistan’a gitmelerinin temelinde de bu arayış yatıyordu. Onlar da içsel farkındalıklarını artırmak, dış dünyada bulamadıkları cevapları içlerinde aramak istemişlerdi.
İnsan, kendini tanıdıkça ve kendi içindeki okyanusu keşfettikçe daha huzurlu, daha yaratıcı ve daha başarılı olur.
Çünkü gerçek güç, dışarıda değil, insanın kendi özündedir.
Sevgiyle kal.